Kayıtlar

tiyatro etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Plautus'un “Amphitryon” Adlı Eseri İle Molière ve Heinrich Von Kleist Uyarlamalarında Metinlerarasılık

PLAUTUS’UN “AMPHITRYON” ADLI ESERİ İLE MOLIÈRE VE HEINRICH VON KLEIST UYARLAMALARINDA METİNLERARASILIK Lisans döneminde hazırlamış olduğum ve uluslararası bir hakemli dergi olan "Folklör Edebiyat 2010/3" sayısında yayımlanmış olan  makalemi sizinle paylaşmak istiyorum. Bu makalenin  Plautus'un ilgili eseri ve/veya bir Karşılaştırmalı Edebiyat inceleme yöntemi olan Metinlerarasılık hakkında size bir fikir verebileceğini umarım. "Çalışmanın amacı, Plautus’un “Amphitryon” adlı eserinin Molière ve Kleist tarafından nasıl uyarlandığını irdelemek, uyarlama sırasında yapılan değişiklikleri inceleyerek yazıldıkları döneme, kültüre ve topluma ait ne gibi izler taşıdığını ortaya koymaktır. Antik dönemde yazılmış bu eser 17. ve 18. yüzyılda yeniden ele alınarak uyarlanmıştır. Bu yüzden çalışma, metinlerarasılık yöntemini kullanmayı gerektirmektedir. “Amphitryon” bir mitostan yola çıkılarak yazılmış bir oyundur. Uyarlamalarda ise bu kurgu hiçbir şekilde değiştirilmemişt...

Bakırköy Belediye Tiyatroları'ndan “AKLI HAVADA”

Resim
“Bir sır daha var, çözdüklerimden başka Bir ışık daha var, bu ışıklardan başka, Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye! Bir şey daha var, bütün yaptıklarından başka…” Ömer Hayyam’ın bu dizelerini dillendirir Ahmet Çelebi defalarca; Hezarfen olarak, bir bilim adamı olarak. İlerlemeyi öngören bir bakış açısıyla hareket eden ve yılmayan, asla vazgeçmeyen biri olarak… Sonu ölüm ya da sürgünmüş, kime ne? Ahmet Önel’in yazıp, Ali Yenel’in oyunlaştırıp yönettiği, Bakırköy Belediye Tiyatroları tarafından geçtiğimiz sezonlarda sergilenen bir oyun: “Aklı Havada”. Yasaklar dönemi olarak bilinen IV. Murat hükümdarlığında, kelimelerini kanat yapıp gökyüzünde süzülerek yer çekimine ve yeryüzüne dair her şeye, yasalara, kurallara ve toplumsal tabulara meydan okuyan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin öyküsünü anlatır oyun. IV. Murat, hükümdarlığı sırasında birçok şeyi yasaklamıştır: içkiyi, kahveyi, dedikoduyu, sevişmeyi ve hatta uçmayı. Evet, Hezarfen’in uçacağını öğrenen Hünkar çok kızar, “bu ...

Eskişehir "Palto"yla Isınıyor...

Resim
“Yalnızlık soğuktan daha soğuktur.” Bomboş ve karanlık bir sokakta ilerlemektir yalnızlık; ilerlemek ama yolun sonuna hiç varamamak… Küçük insanlar kendilerine yarattıkları dünyada yalnızdırlar. Yalnızlık küçük insanların mahkumiyetidir. Kendilerine ütopik gibi görünen üst dünyada varlığını devam ettirmek zorunda olmak onlar için ceza gibidir. Çünkü sınıflı toplum yapısında piramidin en altında bulunanlar üstündekileri taşımak durumundadır. Bu yük onları ezer, bükülürler, küçülürler, küçülürler… Sonunda beli bükülmüş, bitkin, korkak, yalnız ve elde ettiği sadece koca bir hiç olan birine dönüşürler. Eskişehir Şehir Tiyatroları'nın geçtiğimiz yıllardan birinde oynadığı harika oyunlardan biriydi bu.  Gogol’un “Palto” su. Yönetmenliğini Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Erdal Küçükkömürcü’nün yaptığı oyun Eskişehir halkından büyük ilgi gördü. Yönetmen yardımcılığını Eskişehir Şehir Tiyatrosu sanatçısı Nagihan Orhan’ın yaptığı oyunda sahneyi dolduran isimler ise şöyle: Öz...